Ar-Ge projeleri, İstanbul-Sivas, Araştırma-Geliştirme-Danışmanlık, R&D Research Development

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Baraj inşaatları (67 HES prj!) -Rize-İkizdere Vadisi

Haber-Facebook

20/7/2009

09 Şubat 2009/ Mahkeme Çayeli'ndeki Uzundere I projesi için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Hemşin'deki santrali iptal eden mahkeme "Bu çevre, bu doğa kalkınma uğruna feda edilemez" dedi. İkizdere Cevizlik santrali de iptal edildi; dört santralde durdurma kararı çıktı. Yeni kararlar yolda.

Rize'nin Çayeli ilçesindeki Senoz Vadisi'nde, Karadeniz Enerji adlı firma tarafından inşa edilmekte olan Uzundere I Hidroelektrik Santrali (HES) Projesi'yle ilgili, Rize İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, "Bir HES inşaatının ister kanal sistemli, ister tünel sistemli olsun doğaya ne şekilde zarar verdiğine kötü yöndeki en güzel örneklerden biri olan bu projenin iptalle sonuçlanacak kararını da dört gözle bekliyoruz" dedi.

Çayeli ilçesinde bir belde ve 12 köyü bünyesinde barındıran 40 kilometrelik Senoz Vadisi üzerinde toplam 150 megawatt gücünde 12 HES yapılması planlanıyordu.

Bunlardan Uzundere 1 ve 2'yle Çataldere 1 ve 2 HES inşaatlarının yapım çalışmalarına başlanmıştı.

Fırtına Vadisi'ne santral yapılması için olur veren ancak söz konusu kendi köyü olunca hayır diyen eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın köyü Çataldere de bu bölgede yer alıyor.

Senozlular karardan memnun
Senoz Yöresi Derneği de mahkemenin kararından memnun. Dernek açıklamasında mahkemenin bu kararıyla idarenin çok ciddi çevresel zararlara sebep olan bu tip projelere verdiği "ÇED gerekli değildir" kararlarının keyfi kararlar olduğunu, yerinde görüp incelenmediğini, masa başında kararlar verildiğini saptadığını söylüyor.

Dernek, Doğu Karadeniz Havzası'nın Avrupa'nın acil korunması gereken 100 ekosisteminden, dünyanın 200 ekolojik bölgesinden biri olduğunu, bölgede doğal yaşlı ormanların, dünyanın önemli kuş yollarından birinin, uluslararası sözleşmelerle koruma altında bulunan bitki ve hayvanların bulunduğunu da anımsattı.

Hemşin ve İkizdere'de de davalar sonuçlandı
Avukat Erol Özcan, Hemşin'de yapımı planlanan HES'in iptali için Çamlıhemşin-Hemşin Vakfı(ÇAHEV) ve 138 Hemşinli adına açtıkları davayı kazandıklarını, HES'in iptal edildiğini açıkladı.

Mahkeme gerekçeli kararında şunları yazdı:

" Sürdürülebilir kalkınmayla sürdürebilir çevre birbirine eş olmalı, biri öbürünün üzerinde olmamalı. Milyonlarca yıldır var olan bu çevre, bu doğa, kalkınma uğruna feda edilemez. Esas olan milyonlarca yıldır var olan bu doğanın çevrenin bozulmadan gelecek kuşaklara aktarılmasıdır. İşte bu nedenle idari işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından işlemin iptaline karar verilmiştir."

Rize'de ayrıca yapımına devam edilen İkizdere Cevizlik HES iptal edilirken, Fındıklı Paşalar HES ve Şavşat'ta Papart 1-2-3-4 HES projeleri için de yürütmeyi durdurma kararı verildi. Avukat Okumuşoğlu, İkizdere Dereköy ve Senoz Kayalar için de yürütmeyi durdurma kararı beklediklerini, Maçahel'deki 6 HES projesi için de dava hazırlıklarının devam ettiğini kaydetti. (UCB/TK)

Uğur BİRYOL Rize - BİA Haber Merkezi

http://www.facebook.com/ext/share.php?sid=110703871959&h=6_MsK&u=B305Y&ref=mf

*

Haber-Radikal

Karasu Halkı Direndi, Çevre ve Termik Santral Toplantısı Yapılamadı!

Buğday, 5 Şubat 2009
http://www.bugday.org/article.php?ID=2834

18/06/2009

İkizdere Derneği Başkanı Kadem Ekşi, İkizdere Vadisi'nde yapımı planlanan 19 adet hidroelektrik santralinin (HES) ne ülkeye ne de bölgeye ciddi bir katkısı olacağını söyledi.

RİZE - İkizdere Derneği Başkanı Kadem Ekşi, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadeniz’in birçok bölgesinde olduğu gibi Rize’de İkizdere Vadisi’nde çok sayıda HES projesi planlandığını belirtti.

Bölgenin doğal zenginlikleri ayrıntılarıyla göz önüne alınmadan planlanan projelerin bir kısmının inşaatlarına başlanmasıyla ortaya çeşitli sorunlar çıktığını savunan Ekşi, şunları kaydetti: "Günümüzde enerji Türkiye’de ve dünya genelinde en önemli, en stratejik, en hayati meselelerin başında gelmektedir. Bir yandan enerjiyle ilgili tüm meselelerin önemi artarken çevrenin, yeşilin, suyun ve doğanın önemi de katlanarak artmaktadır. Yıllar öncesinin petrol ve doğal gaz üzerine kurulan teorileri yakın zamanda su ve su kaynakları üzerinde yoğunlaşmıştır. Su kaynaklarının bu kadar önem kazandığı günümüzde ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminde mümkün mertebe yararlanılması planlanmaktadır. Bu çerçevede Doğu Karadeniz vadilerinde yaklaşık 67 HES planlanmış, bunlardan bir kısmının inşasının başlatılması ve ÇED’leriyle ilgili meselelerin kamuoyuna yansımasıyla ortaya enerji çevre etkileşimiyle ilgili olarak önemli sosyoekonomik sorunlar çıkmıştır."

..

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Kopenhag İklim Zirvesi

GREENPEACE, 100 EYLEMCİSİ İLE İTALYA’NIN DÖRT BÜYÜK TERMİK SANTRALİNİ BLOKE ETTİ.

Santrallerin bacalarına tırmanan Greenpeace eylemcileri, G8 zirvesi için İtalya’da bulunan liderleri Kopenhag İklim Zirvesi öncesinde harekete geçmeye çağırdı. Eylemciler arasında Türkiye’den de 6 kişi bulunuyor. Türk eylemciler şu anda Porte Tolle’deki termik santralin bacasında eyleme devam ediyorlar.

İstanbul, 8 Temmuz 2009- Dünyanın en güçlü ülkelerinin liderleri İtalya’da bir araya gelirken 100’den fazla Greenpeace eylemcisi ülkenin dört kömürlü termik santralini bloke etti. Eylemciler, G8 ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarına iklim değişikliği konusunda liderlik yapmaları çağrısında bulundu.

Eylemciler sabah saatlerinde ülkenin çeşitli bölgelerinde bulunan Brindisi, Porto Tolle, Marghera ve Savona termik santrallerine girdi ve bacalara tırmandılar. 6 Türk eylemcinin bulunduğu Porto Tolle, İtalya’nın en yüksek ikinci bacasına sahip.

Greenpeace’ten G8 liderlerine acil çağrı

Kısa bir süre önce L’Aquila’da yaşanan deprem, doğal felaketlerin gücü ve verebileceği hasarı gösteren önemli bir örnek olarak hala hafızalarımızda. Bu deprem önlenemedi ama iklim değişikliğini önlemek mümkün. Bu nedenle altı Türk Greenpeace eylemcisi İtalya’da G8’e katılacak dünya liderlerine bir mesaj verdi: Bu duruma müdahale edin ve 2009 Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak BM İklim Toplantısı’nda dünyaya kurtaracak bir anlaşmaya varılması için çaba gösterin!

Kopenhag Toplantısı iklimin kurtarılması için son fırsat

İklim değişikliği insanoğlunun bugüne kadar karşılaştığı en büyük felaket. Bu felaketi önlemek ancak kalıcı bir çözümün üretilmesi ile mümkün. Bu çözümün önündeki en büyük engel ise gelişmiş ülkelerin bu konuda yeterince istekli davranmaması.

Aralık ayında Kopenhag’ ta yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi dünyanın kaderini belirlemek için son fırsat. Bu beş ay içinde, G8 ülkelerinin liderlerinin alacağı kararlar, dünyayı iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden kurtarabilir.

İtaya’daki eylemlerin ardından konuşan Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi , bu fırsatı değerlendirmek için Kopenhag’da gelişmiş ülkelerin liderliğine ihtiyaç olduğunu söyledi: “İklim değişikliğinin hızı bilimsel araştırma sonuçlarının bile çok ötesine geçti. Bu felaketi durdurabilmek için gelişmiş ülkelerin karbon salımlarını önümüzdeki on yıl içinde, 1990 seviyesine göre %40 oranında azaltmalı. 2050 yılına gelindiğinde ise bu oran sıfır seviyesine inmiş olmalı.”

Bu önlemlerin bile yeterli olmayacağını belirten Dr. Uygar Özesmi, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere destek olması gerektiğini belirtti: “Gelişmekte olan ülkelerin karbonsuz ekonomiye geçişleri ve tropikal ormanların korunması için yıllık 140 milyar dolarlık bir fonun gelişmiş ülkeler tarafından sağlanması gerekiyor. Her yıl savunma harcamalarına bu miktarın on katı para harcanıyor. Dünyadaki vahşi tüketim karşısında esas savunulması gereken yerkürenin kendisi. Bu nedenle dünya liderleri bu konuda sorumluluk almalı ve iklimi kurtarmak için gerekli fonları oluşturmalı” dedi.

Başbakan Erdoğan, Kopenhag’a gitmeli!

Porto Tolle'de eyleme katılan Greenpeace Akdeniz Gönüllüsü Özay Özer ise, eyleme katılma nedeninin Türkiye’nin yanlış enerji politikalarına dikkat çekmek olduğunu söyledi: “Türkiye’nin karbon salımı 1990 seviyesine göre %119 oranında artış gösterdi. Buna rağmen hala 47 tane kömürlü termik santral yapılması planlanıyor. Eğer enerji politikaları bu şekilde devam ederse 2020 yılında Avrupa’nın en çok kirleten ülkesi biz olacağız. Türkiye’nin iklim değişikliği için sorun yaratan bir ülke değil çözümün bir parçası olmasını istiyorum. Bu nedenle, Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak iklim zirvesinde Türkiye’yi Recep Tayyip Erdoğan temsil etmeli ve iklimi kurtaracak bir anlaşmanın oluşturulması için sorumluluk paylaşarak liderlik örneği göstermelidir”.

Çözümün bir parçası olmak için Türkiye’nin yapması gerekenler

Türkiye, geçmişten bu yana sürdürdüğü erteleme politikalarını bir kenara bırakmalı, kalkınma hakkını koruyarak ve var olan kapasitesini kullanarak sorumluluklarını yerine getirmelidir. Bunun ilk adımı da salım azaltımı için kendine bir hedef belirlemek olacaktır.

Bunun yanı sıra Kopenhag’da oluşturulacak anlaşmada, Türkiye Ek-1 ülkesi olmaya devam etmelidir. Bu gruptaki ülkelerin 2020 yılına kadar hedefi %40’lık salım azaltımı sağlamaktır. Türkiye de bu hedeften hakça ve sürdürülebilir bir çerçevede kendi payına düşen salım azaltımını gerçekleştirmeli ve bunun için öncelikle ve acilen kurulması planlanan 47 kömürlü termik santralinden hemen vazgeçmelidir.

Türkiye, sorun yaratan bir ülke olmaktan çok çözümün bir parçası olmak için çaba göstermeli, uluslararası işbirliğine gitmeli ve çevre konusunda, denge siyaseti yerine güçlü liderlik politikasını benimsemelidir.

Ayrıntılı Bilgi İçin:

Nevin Sungur- Greenpeace Akdeniz İletişim Birimi Yöneticisi: 0532 324 3204

Sinan Fahlioğulları – Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu: 0542 597 87 53

NOT : Bacanın tepesinde bulunan eylemciler ile telefon röportajı yapmak önümüzdeki saatler içinde mümkün olacak.

NOT2: Devam eden eylemlerle ilgili gelişmeler hakkında sizleri haberdar etmeye devam edeceğiz.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

FELSEFE SANAT BEDEN BİLİNÇ ÖZNE DUYGU FİZİK SPiNOZA DELEUZE NiETZSCHE İst Cumhur KOCALAR